CDLI Literary 000333 (Enki and Ninmah) composite (P469515)
Literary artifact dated to the Old Babylonian (ca. 1900-1600 BC) periodMetadata / catalogue
Flat catalogue
As CSV As TSVExpanded catalogue
As JSONLinked catalogue
As TTL As JSON-LD As RDF/JSON As RDF/XMLText / annotations
Text data
As ATF As JTFLinked annotations
As TTL As JSON-LD As RDF/JSON As RDF/XML
object composite text
surface a
1. u4 re-a-ta u4 an ki-bi-ta ba-an-dim2-ma-ba
tr: O günlerde, cennet ile dünyanın yaratılmadığı günlerde,
2. ge6 re-a-ta ge6 an ki-bi-ta ba-an-dim2-ma-ba
tr: O gecelerde, cennet ile dünyanın yaratılmadığı gecelerde,
3. mu re-a-ta mu nam ba-tar-ra-ba
tr: O yıllarda, kaderlerin belirlendiği yıllarda,
4. {d}a-nun-na-ke4-ne ba-tu-u4-da-a-ba
tr: Anunalar doğduğunda,
5. {d}ama-{d}inanna nam-|NIR.PA|-sze3 ba-tuku-a-ba
tr: Ana tanrıçalar evlendirildiğinde,
6. {d}ama-{d}inanna an ki-a ba-hal-hal-la-a-ba
tr: Ana tanrıçalar cennet ve dünyada paylaşıldığında,
7. {d}ama-{d}inanna [...] ba-a-pesz u3-tu-da-a-ba
tr: Tanrıçalar ... hamile kalıp doğum yaptıklarında,
8. dingir kurum6-ma-bi A x x unu2?-bi-sze3 ba-ab-kesz2-a-ba
tr: Tanrılar tayınları ... öğünler için bölüştürklerinde,
9. dingir szar2-szar2 kin-ga2 al-sug2-ge-esz dingir tur-tur du2-lum im-il2-il2-e-ne
tr: Çok sayılı tanrılar işe katıldılar, küçük tanrılar yükü üstleniyorlardı.
10. dingir i7 im-dun-dun-u3-ne sahar-bi ha-ra-li im-dub-dub-be2-ne
tr: Tanrılar nehirleri kazıyorlardı, toprağı Harali'de yığıyorlardı.
11. dingir im-ar3-ar3-re-ne zi-bi inim am3-ma-gar-re-ne
tr: Tanrılar öğütüyorlardı, hayattan şikayet ediyorlardı.
12. u4-ba gesztu2 dagal mud dingir szar2-szar2 gal2-gal2
tr: O zaman geniş akıllı, çok sayılı tanrıların hepsinin yaratıcısı,
13. {d}en-ki-ke4 engur buru3 a-sur-ra ki dingir na-me sza3-bi u6 nu-um-me
tr: Enki, yeraltı sularının çukuru, hiçbir tanrının içine hayret edemediği Engur'da,
14. ki-nu2-ni i3-nu2 u3 ku nu-um-zi-zi
tr: Yatak odasında yatıyordu, uykudan kalkmıyordu.
15. dingir er2-ra im-pad-pad-ne a-nir gal2 i3-ak im-me-ne
tr: Tanrılar ağlıyorlardı, 'Şu olan ızdırabı o yaptı!' diyorlardı.
16. lu2 ku-ra i3-nu2-a-ra ki-nu2-bi nu-um-zi-zi-ra
tr: Uyuyana, yatana, yatak odasında kalkmayana
17. {d}namma-ke4 ama igi-du u3-tu dingir szar2-szar2-ra-ke4-ne
tr: Önder ana, çok sayılı tanrıları doğuran Namma,
18. er2-ra dingir-re-e-ne dumu-ni-ir ba-szi-in-de6
tr: Tanrıların ağlayışlarını çocuğuna götürdü.
19. x mu-un-szi-nu2-u3-nam u3 mu-un-szi-ku-ku-na-nam
tr: ... yatıyor musun? Uyuyor musun?
20. x TE ba [...] nu-mu-un-zi-zi
tr: ... kalkmıyor.
21. dim3-me2-er szu dim2-dim2-ma-zu x gu2?-bi im-tu10-tu10-ne
tr: Senin yarattığın tanrılar ... yıkıyorlar.
22. du5-mu-gu10 ki-nu2-zu zi-ga i-bi2 ma-al-la-zu-ta na-ag2-ku3-zu u3-mu-e-kin-ga2
tr: Çocuğum, yatak odandan kalkıp görüşünle bir çözüm arayıp
23. kin-se3 dim3-me2-er-e-ne-ke4 u3-mu-e-dim2 du2-lum-bi ha-ba-tu-lu-ne
tr: Tanrıların vekilini yarat, yüklerinden kurtulsunlar!
24. {d}en-ki-ke4 inim ama-na {d}namma-ke4 ki-nu2-na ba-ta-zi
tr: Enki anası Namma'nın sözünün üzerine yatak odasında kalktı,
25. hal-an-ku3 nigin2 sza3 kusz2-u3-da-na hasz im-mi-ni-ra
tr: Kafa yorduğu Halanku'da dizini dövdü.
26. gesztu2 gizzal en3 tar [...] nam-ku3-zu mud me-dim2 nig2-nam-ma SIG7-EN SIG7-HI im-ta-an-e3
tr: Bilge, müdekkik, sorgulayıcı, ... bilgelik ... tüm tasarımın yaratıcısı doğum tanrıçalarını çıkardı.
27. {d}en-ki-ke4 a2-ni ba-szi-in-de6 gesztu2 i3-ni10-ni10-e
tr: Enki onlara kollarını uzattı, dikkatini çevirerek.
28. {d}en-ki-ke4 mud me-dim2 ni2-te-a-na sza3-bi gesztu2-ta u3-mu-ni-de5-ge
tr: Enki, kendi tasarımının yaratıcısı, düşünürken
29. ama-ni {d}namma-ra gu3 mu-un-na-de2-e
tr: Anası Namma'ya seslendi:
30. ama-gu10 mud mu-gar-ra-zu i3-gal2-la-am3 zub-sag3 dingir-re-e-ne kesz2-i3
tr: Anam, ortaya çıkardığın yaratı var olacak. Tanrıların tuğla sepetini (ona) yükle!
31. sza3 im ugu abzu-ka u3-mu-e-ni-in-szar2
tr: Abzu'nun üzerinde çamur karıştırıp
32. SIG7-EN SIG7-HI im mu-e-kir3-kir3-re-ne za-e me-dim2 u3-mu-e-ni-gal2
tr: Doğum tanrıçaları çamuru koparıp sen şeklini ortaya çıkaracaksın.
33. {d}nin-mah-e an-ta-zu he2-ak-e
tr: Ninmah muavinin olarak çalışsın!
34. {d}nin-imma3 {d}szu-zi-an-na {d}nin-ma-da {d}nin-bara2
tr: Ninimma, Şuziana, Ninmada, Ninpara
35. {d}nin-mug {d}SAR-SAR-GAB {d}nin-gun3-na
tr: Ninmug, SARSARGAB, Ninguna,
36. tu-tu-a-zu ha-ra-gub-bu-ne
tr: Sen doğum yaparken yanında dursunlar!
37. ama-gu10 za-e nam-bi u3-mu-e-tar {d}nin-mah zub-sag3-bi he2-kesz2
tr: Anam, sen kaderlerini belirleyip Ninmah tuğla sepetini yüklesin!
38. [...] i3-du3 nam-lu2-ulu3 [...]
tr: ... yaptı, insanlık ...
39. [...]-ke4? nam-lu2-ulu3 am3-ma-[...]
tr: ... insanlık ...
40. [...] HA? sag-e sag am3-ma-[...]
tr: ... baş ... baş ...
41. [...] dim2-zu unu6 RI-zu ga-a-am3
tr: ... olayım!
42. [...] SAR-e gesz-nu11 mi-ni-in-il2 nam-lu2?-ulu3 [...]
tr: ... ışık taşıdı, insanlık ...
43. [...] sag2 numun2-e mi-ni-in-ri u3-tu na-bi mu-de5
tr: ... topladı, doğumu arıttı.
44. {d}en-ki-ke4 kin ni10-ni10-da x mi-ni-in-la2 sza3-bi ba-hul2
tr: Enki ... ve sevindi.
45. ama-ni {d}namma {d}nin-mah-sze3 geszbun na-am3-ma-ni-in-gar
tr: Anası Namma ve Ninmah için bir ziyafet yaptı.
46. gu2 SIG7-EN SIG7-HI nun-ne-ke4 nam-tar gi sag ninda i-im-gu7-e
tr: Asil doğum tanrıçalarının hepsi ... ekmek yediler.
47. an-e {d}en-lil2-bi en {d}nu-dim2-mud-e masz ku3 i-im-sze6-sze6
tr: An, Enlil ve efendi Nudimmud (Enki), arı oğlaklar pişirdiler.
48. dingir szar2-szar2-ra-ke4-e-ne ka tar i-im-si-il-le-ne
tr: Çok sayılı tanrılar onları övdüler.
49. en gesztu2 dagal-la a-ba-a gesztu2 i3-de5-ge
tr: Geniş akıllı efendi, kim (senin kadar) bilgedir?
50. en gal {d}en-ki-ke4 nig2 ak-ak-zu-sze3 a-ba-a i3-se3-ge
tr: Büyük efendi Enki, kim bir şey yapmana yetişebilir?
51. a-a tu-da-gin7 me nam tar-tar-ra me za-e al-me-en-na
tr: Bir öz baba gibi kader belirleme yetisi senin yetin!
52. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-e kasz im-na8-na8-ne sza3-bi ul mu-un-te
tr: Enki ve Ninmah bira içiyorlardı, yürekleri zevkle doldu.
53. {d}nin-mah-e {d}en-ki-ra gu3 mu-na-de2-e
tr: Ninmah, Enki'ye seslendi:
54. me-dim2 na-ag2-lu2-ulu3-ta sa6-ge hul ma-al-la-a-kam
tr: İnsanlığın tasarımı güzel de kötü de olabilir.
55. ki sza3 gi4-a-gu10 na-ag2-tar bi2-ib-se3-ge bi2-ib-hul-e
tr: Gönlümden arzettiğimce kaderi güzel yaparım, kötü yaparım.
56. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-e mu-na-ni-ib-gi4-gi4
tr: Enki, Ninmah'a seslendi:
57. nam-tar sza3-ge de6-a-zu sa6-ge hul ma-al ga-am3-szi-ib2-la2
tr: Gönülden seçtiğin kaderi, güzel ya da kötü olsun, dengeleyeyim!
58. {d}nin-mah-e im ugu abzu-a szu-ni mu-ni-in-ti
tr: Ninmah Abzu'nun üzerindeki çamuru aldı,
59. lu2 gi szu szu2-szu2 sa2-sa2-de3 nu-gam lu2-u3 am3-ma-ni-in-dim2
tr: Zayıf ellerini büküp uzatamayan ilk insanı yarattı.
60. {d}en-ki-ke4 lu2 gi szu szu2-szu2 sa2-sa2-de3 nu-gam igi du8-a-ni-ta
tr: Enki, zayıf ellerini büküp uzatamayan ilk insanı gördüğünde
61. nam-bi i-ni-in-tar sag lugal-la-ke4 am3-ma-ni-in-gub
tr: Kaderin belirledi: Kralın hizmetkarı olarak atadı.
62. gi4-bi gesz-nu11 gi4-gi4 lu2 u6-e am3-ma-ni-in-dim2
tr: İkinci sefer, ışığı geri çevirip gözleri kamaşan (??) insanı yarattı.
63. {d}en-ki-ke4 gesz-nu11 gi4-gi4 lu2 u6-e igi du8-a-ni-ta
tr: Enki, ışığı geri çevirip gözleri kamaşan (??) insanı gördüğünde
64. nam-bi i-ni-in-tar nam-nar mi-ni-in-ba
tr: Kaderini belirledi: Müzisyenlik tayin etti.
65. x gal uszumgal-la igi lugal-la-ke4 am3-ma-ni-in-gub
tr: Onu kralın hizmetine ... başı olarak atadı.
66. pesz-bi giri3 2(disz) hum giri3 dab5-ba-a am3-ma-ni-in-dim2
tr: Üçüncü sefer, iki ayağı felç, ayakları tutulmuş olanı yarattı.
67. {d}en-ki-ke4 giri3 2(disz) hum giri3 dab5-ba igi du8-a-ni-ta
tr: Enki iki ayağı felç, ayakları tutulmuş olanı gördüğünde
68. kin [...] ku3-babbar-dim2 me-lam2-ma-ni am3-ma-ni-in-x
tr: ... gümüşçünün zanaatını ...
69. pesz-gi lu2 a sur-sur-ra am3-ma-ni-dim2
tr: Dördüncü sefer, idrarını tutamayan bir insan yarattı.
70. {d}en-ki-ke4 lu2 a sur-sur-ra igi du8-a-ni-ta
tr: Enki, idrarını tutamayan insanı gördüğünde
71. a mu7-mu7 mi-ni-in-tu5 nam-tar su-bi am3-ma-ni-in-zi
tr: Onu okunmuş suda yıkadı, Namtar'ı korkuttu.
72. pesz-pesz-gi munus nu-u3-tu am3-ma-ni-in-dim2
tr: Beşinci sefer, doğum yapamayan kadını yarattı.
73. {d}en-ki-ke4 munus nu-u3-tu igi du8-a-ni-ta
tr: Enki, doğum yapamayan kadını gördüğünde,
74. nam-bi mi-ni-in-tar e2-mi2-a-ke4 am3-ma-ni-in-du3
tr: Kaderini belirledi: Onu hatunun evinin halkından yaptı.
75. pesz-bala-gi lu2 su-ba gesz3 nu-gar gal4-la nu-gar am3-ma-ni-dim2
tr: Altıncı sefer, bedeninde penisi olmayan, vajinası olmayan insanı yarattı.
76. {d}en-ki-ke4 lu2 su-ba gesz3 nu-gar gal4-la nu-gar igi du8-a-ni-ta
tr: Enki bedeninde penisi olmayan, vajinası olmayan insanı gördüğünde
77. {d}nibru{ki} tiru?-e mu-e mu-ni-in-sa4-a
tr: Adını Nibru-görevlisi koydu.
78. igi lugal-la-ke4 gub-bu-de3 nam-bi a-ma-ni-in-tar
tr: Kaderini kralın hizmetinde çalışmak olarak belirledi.
79. {d}nin-mah-e im nigin2 szu-na ki-a mu-un-szub lul-asz lib mu-un-gar
tr: Ninmah elinde yoğurduğu çamuru yere attı, gizlice sessizlik meydana geldi.
80. en gal {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-a-ra gu3 mu-un-na-de2-e
tr: Büyük efendi Enki, Ninmah'a seslendi:
81. lu2 szu dim2-ma-zu-sze3 nam-bi i-ni-in-tar ninda i-ni-in-szum2
tr: Yarattığın insanlara kader belirledim, ekmek verdim.
82. ge26-e ga-na ga-mu-ra-ab-dim2 za-e u3-tu-bi nam-bi tar-ra-ab
tr: Gel, ben sana bir şey yaratayım, sen bu doğumun kaderini belirle!
83. {d}en-ki-ke4 me-dim2 sag-ga2 x-ga? ka sza3-ba a-ma-ni-dim2
tr: Enki kafanın tasarımını ... ağzını ortasında yarattı.
84. {d}nin-mah-a-ra gu3 mu-un-na-de2-e
tr: Ninmah'a seslendi:
85. a gesz3 ak sza3 munus-a-ka ri-a
tr: Kadının rahmine döl dök!
86. {d}nin-mah [...] u3-tu-bi-sze3 am3-mi-ni-gub
tr: Ninmah ... doğuma hazırladı.
87. munus-bi u4-bi [...] ga asz x KA sza3-ba i-in-szub
tr: O kadın ... rahminden düşürdü.
87a. {d}nin-mah [...] i3-si-ig
tr: Ninmah ... koydu.
88. gi4-bi u4-mu-ul a-za-ad-bi gig-ga ki nam-x-bi gig-ga igi-bi gig-ga gu2-bi gig-ga
tr: İkinci sefer umul: kafası hastaydı, ... hastaydı, gözleri hastaydı,
89. zi til-til ti sur-sur mur gig-ga sza3 gig-ga lipisz gig-ga
tr: Nefesi bitikti, kaburgaları büküktü, ciğerleri hastaydı, kalbi hastaydı, bağırsakları hastaydı
90. szu-bi a-za-ad la2-la2 ka-bi-sze3 ninda nu-gar murgu2 sag-du ze2-re
tr: Elleri ve kafası sarkıktı, ağzına ekmek koyamıyordu, omurgası ve kafası kırıktı,
91. za3-sze sur giri3 sur-sur a-gar3 nu-DU am3-ma-ni-in-dim2
tr: Kalçaları kayıyordu, ayakları kayıyordu, çayırda yürüyemiyordu. Onu (böyle) yarattı.
92. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-ra gu3 mu-na-de2-e
tr: Enki, Ninmah'a seslendi:
93. lu2 szu dim2-ma-zu nam i-ni-in-tar ninda mi-ni-szum2
tr: Yarattığın insanlara kader belirledim, ekmek verdim.
94. za-e lu2 szu dim2-gu10-usz nam-bi tar-ra-ab ninda he2-[...]-szum2
tr: Sen de yarattığım insana uygun bir kader belirle, ekmeği versen!
95. {d}nin-mah-e u4-mu-ul igi du8-a-ni-ta e-ne-sze3 ba-e-gi4
tr: Ninmah umulu gördüğünde ona doğru döndü.
96. u4-mu-ul mu-na-te en3 mu-na-tar-tar-re du11-ga nu-zu-e
tr: Umula yaklaştı, ona soru sordu ama o konuşmayı bilmiyordu.
97. ninda gu7-a-ni-sze3 mu-na-ab-de6 szu nu-mu-na-da-gid2-de3
tr: Yemesi için ekmek verdi ama o uzanamadı.
98. {gesz}gur8-u6 sza3? nu-mu-na-nu2 nu-mu-da-an-gal2-gal2
tr: gur8-u6 üzerinde yatamıyordu, orada duramıyordu.
99. gub nu-mu-da-tusz nu-mu-da-nu2 e2 nu-mu-da-x ninda nu-mu-da-gu7
tr: Ayakta dururken oturamıyordu, yatamıyordu, evde ..., ekmek yiyemiyordu.
100. {d}nin-mah-e {d}en-ki-ra inim-ma mu-[...]-gi4-gi4
tr: Ninmah, Enki'ye cevap verdi:
101. lu2 szu dim2-ma-zu lu2 ti-la in-nu lu2 ug5-ga in-nu il2-bi nu-mu-da
tr: Yarattığın insan canlı bir insan da değil, ölü bir insan da değil, kendisini destekleyemiyor.
102. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-e mu-na-ni-ib-gi4-gi4
tr: Enki, Ninmah'a cevap verdi:
103. lu2 gi szu sig-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Elleri zayıf olan ilk insana kader belirledim, ekmek verdim.
104. lu2 gesz-nu11 gi4-gi4-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Işığı geri döndüren insana kader belirledim, ekmek verdim.
105. lu2 giri3 hum dab5-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Ayakları felç, tutulmuş insana kader belirledim, ekmek verdim.
106. lu2 a sur-sur-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: İdrarını tutamayan insana kader belirledim, ekmek verdim.
107. munus nu-u3-tu-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Doğum yapamayan kadına kader belirledim, ekmek verdim.
108. lu2 su-ba gesz3 nu-gar gal4-la nu-gar-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Bedeninde penis de olmayan, vajina da olmayan insana kader belirledim, ekmek verdim.
109. nin9-gu10 [...]
tr: Kardeşim, ...
110. [...]
tr: ...
111. A [...]
tr: ...
112. {d}nin-mah-e {d}en-ki-ra gu3 mu-na-de2-e
tr: Ninmah, Enki'ye seslendi:
113. ag2-ga2 [...]
tr: ...
114. ag2-ga2 [...]
tr: ...
115. ma A [...]
tr: ...
116. ag2-ga2 [...]
tr: ...
117. ag2-ga2 [...]
tr: ...
118. ag2-ga2 x [...]
tr: ...
119. [...]
tr: ...
120. [...]
tr: ...
121. [...] x x DU [...]
tr: ...
122. [...] NI DU ag2 TAG-sze3 mu-ni-in-ku4-re
tr: ... girdi.
123. a2-sze3 an nu-mu-e-tusz ki nu-mu-e-tusz i-bi2 il2-la-zu ka-na-ag2-ga2 nu-e3-en
tr: Şimdi, cennette yaşayamıyorum, dünyada yaşayamıyorum, diyara bakmak için çıkamıyorum.
124. ki za-e nu-tusz-en e2-gu10 du3-a inim-zu mu nu-tuku
tr: Yaşamadığın yerde, yapacağım evimde, sesini (?) duymayacağım.
125. ki za-e nu-ti-en iri-gu10 du3-a nig2-gu10 lib ba-si-ge-en
tr: Yaşamadığın yerde, yapacağım şehirde sessizlik beni dolduracak.
126. iri-gu10 gel-le-eg3-ga2 e2-gu10 gul-la du5-mu-gu10
tr: Şehrim yok edildi, evil yıkıldı, çocuklarım
127. lu2-kar-ra-gen e2-kur-ta e3-gen
tr: Rehin halinde Ekur'dan sürüldüler.
128. u4 me-e nig2-gu10 szu-zu-ta szu la-ba-ra-e3
tr: Ben kendim ellerinden kaçamadım.
129. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-ra mu-na-ni-ib-gi4-gi4
tr: Enki, Ninmah'a cevap verdi:
130. inim ka-zu e3-a a-ba-a i3-kur2-re
tr: Ağzından çıkan sözü kim değiştirebilir?
131. u4-mu-ul x TU dab5-ba ur2-zu-ta szu gal2-ab-ta
tr: ... tuttuğun umulu kucağından indir!
132. {d}nin-mah? kin-ga2-zu he2-bi2-la2-la2 szu nu-du7 ma-dab5 a-ba-am3 sag mu-un-ga2-ga2
tr: Ninmah, emeğini dengeleyesin; onu kusurlu (halde) aldım, kim baş tutabilir?
133. lu2 me?-dim2?-gu10 egir-zu-sze3 tuku-a ka-bi szu he2-bi2-gal2
tr: Tasarımıma benden sonra sahip olan insana hürmet göstertesin!
134. u4-da gesz3-gu10 me-tesz2 ha-ba-i-i gesztu2 de5-ge-zu he2-gal2
tr: O zaman penisim uygunca övülsün, bilgeliğin bol olsun!
135. enkum ninkum
tr: Enkum-rahibi ve ninkum-rahibi
136. u4 x giri3 szub-szub gu2 nam-bi-[...] ka tar-zu he2-si-il-le-ne
tr: ... seni övsünler!
137. nin9-gu10 a2 nam-ur-sag-ga2 [...] DU
tr: Kardeşim, kahramanlığın gücü ...
138. szir3 [...] nam-dub? [...]
tr: Şarkı ...
139. dingir gesz tuku-a-bi u4-mu-ul du3? [...] e2-gu10 he2-ak-e
tr: Kulak veren tanrılar, umul ... evimi yapsın!
140. {d}nin-mah-e en gal {d}en-ki-ke4 za3 nu-mu-ni-in-sza4
tr: Ninmah, büyük efendi Enki'ye rekabet edemedi.
141. a-a {d}en-ki za3-mi2-zu du10-ga
tr: Baba Enki, övgün hoş!
surface a
1. u4 re-a-ta u4 an ki-bi-ta ba-an-dim2-ma-ba
tr: O günlerde, cennet ile dünyanın yaratılmadığı günlerde,
2. ge6 re-a-ta ge6 an ki-bi-ta ba-an-dim2-ma-ba
tr: O gecelerde, cennet ile dünyanın yaratılmadığı gecelerde,
3. mu re-a-ta mu nam ba-tar-ra-ba
tr: O yıllarda, kaderlerin belirlendiği yıllarda,
4. {d}a-nun-na-ke4-ne ba-tu-u4-da-a-ba
tr: Anunalar doğduğunda,
5. {d}ama-{d}inanna nam-|NIR.PA|-sze3 ba-tuku-a-ba
tr: Ana tanrıçalar evlendirildiğinde,
6. {d}ama-{d}inanna an ki-a ba-hal-hal-la-a-ba
tr: Ana tanrıçalar cennet ve dünyada paylaşıldığında,
7. {d}ama-{d}inanna [...] ba-a-pesz u3-tu-da-a-ba
tr: Tanrıçalar ... hamile kalıp doğum yaptıklarında,
8. dingir kurum6-ma-bi A x x unu2?-bi-sze3 ba-ab-kesz2-a-ba
tr: Tanrılar tayınları ... öğünler için bölüştürklerinde,
9. dingir szar2-szar2 kin-ga2 al-sug2-ge-esz dingir tur-tur du2-lum im-il2-il2-e-ne
tr: Çok sayılı tanrılar işe katıldılar, küçük tanrılar yükü üstleniyorlardı.
10. dingir i7 im-dun-dun-u3-ne sahar-bi ha-ra-li im-dub-dub-be2-ne
tr: Tanrılar nehirleri kazıyorlardı, toprağı Harali'de yığıyorlardı.
11. dingir im-ar3-ar3-re-ne zi-bi inim am3-ma-gar-re-ne
tr: Tanrılar öğütüyorlardı, hayattan şikayet ediyorlardı.
12. u4-ba gesztu2 dagal mud dingir szar2-szar2 gal2-gal2
tr: O zaman geniş akıllı, çok sayılı tanrıların hepsinin yaratıcısı,
13. {d}en-ki-ke4 engur buru3 a-sur-ra ki dingir na-me sza3-bi u6 nu-um-me
tr: Enki, yeraltı sularının çukuru, hiçbir tanrının içine hayret edemediği Engur'da,
14. ki-nu2-ni i3-nu2 u3 ku nu-um-zi-zi
tr: Yatak odasında yatıyordu, uykudan kalkmıyordu.
15. dingir er2-ra im-pad-pad-ne a-nir gal2 i3-ak im-me-ne
tr: Tanrılar ağlıyorlardı, 'Şu olan ızdırabı o yaptı!' diyorlardı.
16. lu2 ku-ra i3-nu2-a-ra ki-nu2-bi nu-um-zi-zi-ra
tr: Uyuyana, yatana, yatak odasında kalkmayana
17. {d}namma-ke4 ama igi-du u3-tu dingir szar2-szar2-ra-ke4-ne
tr: Önder ana, çok sayılı tanrıları doğuran Namma,
18. er2-ra dingir-re-e-ne dumu-ni-ir ba-szi-in-de6
tr: Tanrıların ağlayışlarını çocuğuna götürdü.
19. x mu-un-szi-nu2-u3-nam u3 mu-un-szi-ku-ku-na-nam
tr: ... yatıyor musun? Uyuyor musun?
20. x TE ba [...] nu-mu-un-zi-zi
tr: ... kalkmıyor.
21. dim3-me2-er szu dim2-dim2-ma-zu x gu2?-bi im-tu10-tu10-ne
tr: Senin yarattığın tanrılar ... yıkıyorlar.
22. du5-mu-gu10 ki-nu2-zu zi-ga i-bi2 ma-al-la-zu-ta na-ag2-ku3-zu u3-mu-e-kin-ga2
tr: Çocuğum, yatak odandan kalkıp görüşünle bir çözüm arayıp
23. kin-se3 dim3-me2-er-e-ne-ke4 u3-mu-e-dim2 du2-lum-bi ha-ba-tu-lu-ne
tr: Tanrıların vekilini yarat, yüklerinden kurtulsunlar!
24. {d}en-ki-ke4 inim ama-na {d}namma-ke4 ki-nu2-na ba-ta-zi
tr: Enki anası Namma'nın sözünün üzerine yatak odasında kalktı,
25. hal-an-ku3 nigin2 sza3 kusz2-u3-da-na hasz im-mi-ni-ra
tr: Kafa yorduğu Halanku'da dizini dövdü.
26. gesztu2 gizzal en3 tar [...] nam-ku3-zu mud me-dim2 nig2-nam-ma SIG7-EN SIG7-HI im-ta-an-e3
tr: Bilge, müdekkik, sorgulayıcı, ... bilgelik ... tüm tasarımın yaratıcısı doğum tanrıçalarını çıkardı.
27. {d}en-ki-ke4 a2-ni ba-szi-in-de6 gesztu2 i3-ni10-ni10-e
tr: Enki onlara kollarını uzattı, dikkatini çevirerek.
28. {d}en-ki-ke4 mud me-dim2 ni2-te-a-na sza3-bi gesztu2-ta u3-mu-ni-de5-ge
tr: Enki, kendi tasarımının yaratıcısı, düşünürken
29. ama-ni {d}namma-ra gu3 mu-un-na-de2-e
tr: Anası Namma'ya seslendi:
30. ama-gu10 mud mu-gar-ra-zu i3-gal2-la-am3 zub-sag3 dingir-re-e-ne kesz2-i3
tr: Anam, ortaya çıkardığın yaratı var olacak. Tanrıların tuğla sepetini (ona) yükle!
31. sza3 im ugu abzu-ka u3-mu-e-ni-in-szar2
tr: Abzu'nun üzerinde çamur karıştırıp
32. SIG7-EN SIG7-HI im mu-e-kir3-kir3-re-ne za-e me-dim2 u3-mu-e-ni-gal2
tr: Doğum tanrıçaları çamuru koparıp sen şeklini ortaya çıkaracaksın.
33. {d}nin-mah-e an-ta-zu he2-ak-e
tr: Ninmah muavinin olarak çalışsın!
34. {d}nin-imma3 {d}szu-zi-an-na {d}nin-ma-da {d}nin-bara2
tr: Ninimma, Şuziana, Ninmada, Ninpara
35. {d}nin-mug {d}SAR-SAR-GAB {d}nin-gun3-na
tr: Ninmug, SARSARGAB, Ninguna,
36. tu-tu-a-zu ha-ra-gub-bu-ne
tr: Sen doğum yaparken yanında dursunlar!
37. ama-gu10 za-e nam-bi u3-mu-e-tar {d}nin-mah zub-sag3-bi he2-kesz2
tr: Anam, sen kaderlerini belirleyip Ninmah tuğla sepetini yüklesin!
38. [...] i3-du3 nam-lu2-ulu3 [...]
tr: ... yaptı, insanlık ...
39. [...]-ke4? nam-lu2-ulu3 am3-ma-[...]
tr: ... insanlık ...
40. [...] HA? sag-e sag am3-ma-[...]
tr: ... baş ... baş ...
41. [...] dim2-zu unu6 RI-zu ga-a-am3
tr: ... olayım!
42. [...] SAR-e gesz-nu11 mi-ni-in-il2 nam-lu2?-ulu3 [...]
tr: ... ışık taşıdı, insanlık ...
43. [...] sag2 numun2-e mi-ni-in-ri u3-tu na-bi mu-de5
tr: ... topladı, doğumu arıttı.
44. {d}en-ki-ke4 kin ni10-ni10-da x mi-ni-in-la2 sza3-bi ba-hul2
tr: Enki ... ve sevindi.
45. ama-ni {d}namma {d}nin-mah-sze3 geszbun na-am3-ma-ni-in-gar
tr: Anası Namma ve Ninmah için bir ziyafet yaptı.
46. gu2 SIG7-EN SIG7-HI nun-ne-ke4 nam-tar gi sag ninda i-im-gu7-e
tr: Asil doğum tanrıçalarının hepsi ... ekmek yediler.
47. an-e {d}en-lil2-bi en {d}nu-dim2-mud-e masz ku3 i-im-sze6-sze6
tr: An, Enlil ve efendi Nudimmud (Enki), arı oğlaklar pişirdiler.
48. dingir szar2-szar2-ra-ke4-e-ne ka tar i-im-si-il-le-ne
tr: Çok sayılı tanrılar onları övdüler.
49. en gesztu2 dagal-la a-ba-a gesztu2 i3-de5-ge
tr: Geniş akıllı efendi, kim (senin kadar) bilgedir?
50. en gal {d}en-ki-ke4 nig2 ak-ak-zu-sze3 a-ba-a i3-se3-ge
tr: Büyük efendi Enki, kim bir şey yapmana yetişebilir?
51. a-a tu-da-gin7 me nam tar-tar-ra me za-e al-me-en-na
tr: Bir öz baba gibi kader belirleme yetisi senin yetin!
52. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-e kasz im-na8-na8-ne sza3-bi ul mu-un-te
tr: Enki ve Ninmah bira içiyorlardı, yürekleri zevkle doldu.
53. {d}nin-mah-e {d}en-ki-ra gu3 mu-na-de2-e
tr: Ninmah, Enki'ye seslendi:
54. me-dim2 na-ag2-lu2-ulu3-ta sa6-ge hul ma-al-la-a-kam
tr: İnsanlığın tasarımı güzel de kötü de olabilir.
55. ki sza3 gi4-a-gu10 na-ag2-tar bi2-ib-se3-ge bi2-ib-hul-e
tr: Gönlümden arzettiğimce kaderi güzel yaparım, kötü yaparım.
56. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-e mu-na-ni-ib-gi4-gi4
tr: Enki, Ninmah'a seslendi:
57. nam-tar sza3-ge de6-a-zu sa6-ge hul ma-al ga-am3-szi-ib2-la2
tr: Gönülden seçtiğin kaderi, güzel ya da kötü olsun, dengeleyeyim!
58. {d}nin-mah-e im ugu abzu-a szu-ni mu-ni-in-ti
tr: Ninmah Abzu'nun üzerindeki çamuru aldı,
59. lu2 gi szu szu2-szu2 sa2-sa2-de3 nu-gam lu2-u3 am3-ma-ni-in-dim2
tr: Zayıf ellerini büküp uzatamayan ilk insanı yarattı.
60. {d}en-ki-ke4 lu2 gi szu szu2-szu2 sa2-sa2-de3 nu-gam igi du8-a-ni-ta
tr: Enki, zayıf ellerini büküp uzatamayan ilk insanı gördüğünde
61. nam-bi i-ni-in-tar sag lugal-la-ke4 am3-ma-ni-in-gub
tr: Kaderin belirledi: Kralın hizmetkarı olarak atadı.
62. gi4-bi gesz-nu11 gi4-gi4 lu2 u6-e am3-ma-ni-in-dim2
tr: İkinci sefer, ışığı geri çevirip gözleri kamaşan (??) insanı yarattı.
63. {d}en-ki-ke4 gesz-nu11 gi4-gi4 lu2 u6-e igi du8-a-ni-ta
tr: Enki, ışığı geri çevirip gözleri kamaşan (??) insanı gördüğünde
64. nam-bi i-ni-in-tar nam-nar mi-ni-in-ba
tr: Kaderini belirledi: Müzisyenlik tayin etti.
65. x gal uszumgal-la igi lugal-la-ke4 am3-ma-ni-in-gub
tr: Onu kralın hizmetine ... başı olarak atadı.
66. pesz-bi giri3 2(disz) hum giri3 dab5-ba-a am3-ma-ni-in-dim2
tr: Üçüncü sefer, iki ayağı felç, ayakları tutulmuş olanı yarattı.
67. {d}en-ki-ke4 giri3 2(disz) hum giri3 dab5-ba igi du8-a-ni-ta
tr: Enki iki ayağı felç, ayakları tutulmuş olanı gördüğünde
68. kin [...] ku3-babbar-dim2 me-lam2-ma-ni am3-ma-ni-in-x
tr: ... gümüşçünün zanaatını ...
69. pesz-gi lu2 a sur-sur-ra am3-ma-ni-dim2
tr: Dördüncü sefer, idrarını tutamayan bir insan yarattı.
70. {d}en-ki-ke4 lu2 a sur-sur-ra igi du8-a-ni-ta
tr: Enki, idrarını tutamayan insanı gördüğünde
71. a mu7-mu7 mi-ni-in-tu5 nam-tar su-bi am3-ma-ni-in-zi
tr: Onu okunmuş suda yıkadı, Namtar'ı korkuttu.
72. pesz-pesz-gi munus nu-u3-tu am3-ma-ni-in-dim2
tr: Beşinci sefer, doğum yapamayan kadını yarattı.
73. {d}en-ki-ke4 munus nu-u3-tu igi du8-a-ni-ta
tr: Enki, doğum yapamayan kadını gördüğünde,
74. nam-bi mi-ni-in-tar e2-mi2-a-ke4 am3-ma-ni-in-du3
tr: Kaderini belirledi: Onu hatunun evinin halkından yaptı.
75. pesz-bala-gi lu2 su-ba gesz3 nu-gar gal4-la nu-gar am3-ma-ni-dim2
tr: Altıncı sefer, bedeninde penisi olmayan, vajinası olmayan insanı yarattı.
76. {d}en-ki-ke4 lu2 su-ba gesz3 nu-gar gal4-la nu-gar igi du8-a-ni-ta
tr: Enki bedeninde penisi olmayan, vajinası olmayan insanı gördüğünde
77. {d}nibru{ki} tiru?-e mu-e mu-ni-in-sa4-a
tr: Adını Nibru-görevlisi koydu.
78. igi lugal-la-ke4 gub-bu-de3 nam-bi a-ma-ni-in-tar
tr: Kaderini kralın hizmetinde çalışmak olarak belirledi.
79. {d}nin-mah-e im nigin2 szu-na ki-a mu-un-szub lul-asz lib mu-un-gar
tr: Ninmah elinde yoğurduğu çamuru yere attı, gizlice sessizlik meydana geldi.
80. en gal {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-a-ra gu3 mu-un-na-de2-e
tr: Büyük efendi Enki, Ninmah'a seslendi:
81. lu2 szu dim2-ma-zu-sze3 nam-bi i-ni-in-tar ninda i-ni-in-szum2
tr: Yarattığın insanlara kader belirledim, ekmek verdim.
82. ge26-e ga-na ga-mu-ra-ab-dim2 za-e u3-tu-bi nam-bi tar-ra-ab
tr: Gel, ben sana bir şey yaratayım, sen bu doğumun kaderini belirle!
83. {d}en-ki-ke4 me-dim2 sag-ga2 x-ga? ka sza3-ba a-ma-ni-dim2
tr: Enki kafanın tasarımını ... ağzını ortasında yarattı.
84. {d}nin-mah-a-ra gu3 mu-un-na-de2-e
tr: Ninmah'a seslendi:
85. a gesz3 ak sza3 munus-a-ka ri-a
tr: Kadının rahmine döl dök!
86. {d}nin-mah [...] u3-tu-bi-sze3 am3-mi-ni-gub
tr: Ninmah ... doğuma hazırladı.
87. munus-bi u4-bi [...] ga asz x KA sza3-ba i-in-szub
tr: O kadın ... rahminden düşürdü.
87a. {d}nin-mah [...] i3-si-ig
tr: Ninmah ... koydu.
88. gi4-bi u4-mu-ul a-za-ad-bi gig-ga ki nam-x-bi gig-ga igi-bi gig-ga gu2-bi gig-ga
tr: İkinci sefer umul: kafası hastaydı, ... hastaydı, gözleri hastaydı,
89. zi til-til ti sur-sur mur gig-ga sza3 gig-ga lipisz gig-ga
tr: Nefesi bitikti, kaburgaları büküktü, ciğerleri hastaydı, kalbi hastaydı, bağırsakları hastaydı
90. szu-bi a-za-ad la2-la2 ka-bi-sze3 ninda nu-gar murgu2 sag-du ze2-re
tr: Elleri ve kafası sarkıktı, ağzına ekmek koyamıyordu, omurgası ve kafası kırıktı,
91. za3-sze sur giri3 sur-sur a-gar3 nu-DU am3-ma-ni-in-dim2
tr: Kalçaları kayıyordu, ayakları kayıyordu, çayırda yürüyemiyordu. Onu (böyle) yarattı.
92. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-ra gu3 mu-na-de2-e
tr: Enki, Ninmah'a seslendi:
93. lu2 szu dim2-ma-zu nam i-ni-in-tar ninda mi-ni-szum2
tr: Yarattığın insanlara kader belirledim, ekmek verdim.
94. za-e lu2 szu dim2-gu10-usz nam-bi tar-ra-ab ninda he2-[...]-szum2
tr: Sen de yarattığım insana uygun bir kader belirle, ekmeği versen!
95. {d}nin-mah-e u4-mu-ul igi du8-a-ni-ta e-ne-sze3 ba-e-gi4
tr: Ninmah umulu gördüğünde ona doğru döndü.
96. u4-mu-ul mu-na-te en3 mu-na-tar-tar-re du11-ga nu-zu-e
tr: Umula yaklaştı, ona soru sordu ama o konuşmayı bilmiyordu.
97. ninda gu7-a-ni-sze3 mu-na-ab-de6 szu nu-mu-na-da-gid2-de3
tr: Yemesi için ekmek verdi ama o uzanamadı.
98. {gesz}gur8-u6 sza3? nu-mu-na-nu2 nu-mu-da-an-gal2-gal2
tr: gur8-u6 üzerinde yatamıyordu, orada duramıyordu.
99. gub nu-mu-da-tusz nu-mu-da-nu2 e2 nu-mu-da-x ninda nu-mu-da-gu7
tr: Ayakta dururken oturamıyordu, yatamıyordu, evde ..., ekmek yiyemiyordu.
100. {d}nin-mah-e {d}en-ki-ra inim-ma mu-[...]-gi4-gi4
tr: Ninmah, Enki'ye cevap verdi:
101. lu2 szu dim2-ma-zu lu2 ti-la in-nu lu2 ug5-ga in-nu il2-bi nu-mu-da
tr: Yarattığın insan canlı bir insan da değil, ölü bir insan da değil, kendisini destekleyemiyor.
102. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-e mu-na-ni-ib-gi4-gi4
tr: Enki, Ninmah'a cevap verdi:
103. lu2 gi szu sig-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Elleri zayıf olan ilk insana kader belirledim, ekmek verdim.
104. lu2 gesz-nu11 gi4-gi4-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Işığı geri döndüren insana kader belirledim, ekmek verdim.
105. lu2 giri3 hum dab5-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Ayakları felç, tutulmuş insana kader belirledim, ekmek verdim.
106. lu2 a sur-sur-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: İdrarını tutamayan insana kader belirledim, ekmek verdim.
107. munus nu-u3-tu-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Doğum yapamayan kadına kader belirledim, ekmek verdim.
108. lu2 su-ba gesz3 nu-gar gal4-la nu-gar-ra nam mi-ni-tar ninda mi-ni-in-szum2
tr: Bedeninde penis de olmayan, vajina da olmayan insana kader belirledim, ekmek verdim.
109. nin9-gu10 [...]
tr: Kardeşim, ...
110. [...]
tr: ...
111. A [...]
tr: ...
112. {d}nin-mah-e {d}en-ki-ra gu3 mu-na-de2-e
tr: Ninmah, Enki'ye seslendi:
113. ag2-ga2 [...]
tr: ...
114. ag2-ga2 [...]
tr: ...
115. ma A [...]
tr: ...
116. ag2-ga2 [...]
tr: ...
117. ag2-ga2 [...]
tr: ...
118. ag2-ga2 x [...]
tr: ...
119. [...]
tr: ...
120. [...]
tr: ...
121. [...] x x DU [...]
tr: ...
122. [...] NI DU ag2 TAG-sze3 mu-ni-in-ku4-re
tr: ... girdi.
123. a2-sze3 an nu-mu-e-tusz ki nu-mu-e-tusz i-bi2 il2-la-zu ka-na-ag2-ga2 nu-e3-en
tr: Şimdi, cennette yaşayamıyorum, dünyada yaşayamıyorum, diyara bakmak için çıkamıyorum.
124. ki za-e nu-tusz-en e2-gu10 du3-a inim-zu mu nu-tuku
tr: Yaşamadığın yerde, yapacağım evimde, sesini (?) duymayacağım.
125. ki za-e nu-ti-en iri-gu10 du3-a nig2-gu10 lib ba-si-ge-en
tr: Yaşamadığın yerde, yapacağım şehirde sessizlik beni dolduracak.
126. iri-gu10 gel-le-eg3-ga2 e2-gu10 gul-la du5-mu-gu10
tr: Şehrim yok edildi, evil yıkıldı, çocuklarım
127. lu2-kar-ra-gen e2-kur-ta e3-gen
tr: Rehin halinde Ekur'dan sürüldüler.
128. u4 me-e nig2-gu10 szu-zu-ta szu la-ba-ra-e3
tr: Ben kendim ellerinden kaçamadım.
129. {d}en-ki-ke4 {d}nin-mah-ra mu-na-ni-ib-gi4-gi4
tr: Enki, Ninmah'a cevap verdi:
130. inim ka-zu e3-a a-ba-a i3-kur2-re
tr: Ağzından çıkan sözü kim değiştirebilir?
131. u4-mu-ul x TU dab5-ba ur2-zu-ta szu gal2-ab-ta
tr: ... tuttuğun umulu kucağından indir!
132. {d}nin-mah? kin-ga2-zu he2-bi2-la2-la2 szu nu-du7 ma-dab5 a-ba-am3 sag mu-un-ga2-ga2
tr: Ninmah, emeğini dengeleyesin; onu kusurlu (halde) aldım, kim baş tutabilir?
133. lu2 me?-dim2?-gu10 egir-zu-sze3 tuku-a ka-bi szu he2-bi2-gal2
tr: Tasarımıma benden sonra sahip olan insana hürmet göstertesin!
134. u4-da gesz3-gu10 me-tesz2 ha-ba-i-i gesztu2 de5-ge-zu he2-gal2
tr: O zaman penisim uygunca övülsün, bilgeliğin bol olsun!
135. enkum ninkum
tr: Enkum-rahibi ve ninkum-rahibi
136. u4 x giri3 szub-szub gu2 nam-bi-[...] ka tar-zu he2-si-il-le-ne
tr: ... seni övsünler!
137. nin9-gu10 a2 nam-ur-sag-ga2 [...] DU
tr: Kardeşim, kahramanlığın gücü ...
138. szir3 [...] nam-dub? [...]
tr: Şarkı ...
139. dingir gesz tuku-a-bi u4-mu-ul du3? [...] e2-gu10 he2-ak-e
tr: Kulak veren tanrılar, umul ... evimi yapsın!
140. {d}nin-mah-e en gal {d}en-ki-ke4 za3 nu-mu-ni-in-sza4
tr: Ninmah, büyük efendi Enki'ye rekabet edemedi.
141. a-a {d}en-ki za3-mi2-zu du10-ga
tr: Baba Enki, övgün hoş!
Consult previous versions and their differences
Consult sign list of Old Babylonian (ca. 1900-1600 BC)
Consult word list of Old Babylonian (ca. 1900-1600 BC)
-
Artifact type:
Artifact type comments:
composite text
- Material:
- Measurements (mm):
- Weight:
- Artifact Preservation:
- Condition Description:
- Join Information:
- Seal no.:
- Seal information:
-
Artifact comments:
composite text
-
history: ETCSL, 1.1.2 Enki and Ninmah
[BlackETCSL] Black, Jeremy A. 1998-2006. “Electronic Text Corpus of Sumerian Literature.” https://etcsl.orinst.ox.ac.uk. 1998-2006.
- Composite No.: Q000333
- Museum No.:
- Accession No.:
- Provenience:
- Elevation:
- Stratigraphic Level:
- Excavation No:
- Findspot Square:
- Findspot Comments:
- Period: Old Babylonian (ca. 1900-1600 BC)
- Dates Referenced:
- Alternative Years:
- Date Comments:
- Accounting Period: 0
Created | Creator | Type | Authors | Project | Reviewer | Status | Action |
---|---|---|---|---|---|---|---|
2024-08-12 at 15:08:12 | Özdemir, Barış | Translation | Özdemir, Barış | Pagé-Perron, Émilie | approved | ||
2024-06-07 at 13:32:34 | Firth, Richard | Artifact | Firth, Richard | Firth, Richard | approved | ||
2024-06-07 at 13:24:18 | Firth, Richard | Artifact, Other Entity | Firth, Richard | Firth, Richard | approved | ||
2016-07-28 at 16:33:56 | CDLI | Atf | CDLI | CDLI | approved | ||
2016-04-23 at 16:27:08 | Englund, Robert K. | Atf | Englund, Robert K. | CDLI | approved | ||
2016-04-23 at 10:18:23 | Englund, Robert K. | Atf | Englund, Robert K. | CDLI | approved | ||
2016-01-03 at 09:09:13 | Dahl, Jacob L. | Atf | Dahl, Jacob L. | CDLI | approved | ||
2014-09-08 at 00:00:00 | CDLI | Artifact | Wagensonner, Klaus | CDLI | approved |
Consult this artifact as presented on the website of collections and projects:
-
There is no external resource for this artifact yet.
This artifact is a composite text. View the score of CDLI Literary 000333 (Enki and Ninmah) composite. See below for a list of its witness(es):
General Notes:
-
CDLI Notes:
-